|
Deniz Gezmiş-Yusuf Aslan-Hüseyin İnan |
|
Mahir Çayan |
12 Mart 1971 muhtırasından sonra yakalanan Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın idamlarını engellemek için 27 Mart 1972'de, Ünye'de bulunan NATO üssündeki görevliler Gordon Banner, Charles Turner ve John Law' u kaçıran grubun (Türkiye Halk Kurtuluş Partisi - Cephesi kurucularından Mahir Çayan, Dev-Genç Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü, Dev-Genç MYK üyesi Hüdai Arıkan, THKO'dan Cihan Alptekin, Fatsalı Nihat Yılmaz, öğretmen
|
Hüdai Arıkan |
|
Cihan Alptekin |
Ertan Saruhan ve Ünyeli Ahmet Atasoy) mevzilendikleri Kızıldere'deki evde öldürülmesi olayıdır.
|
Ertuğrul Kürkçü |
Görevlileri kaçıran grup kendilerini Tokat 'ın Kızıldere Köyü (şuan adı Ataköy)'de bekleyen Dev-Genç Genel Sekreteri Sinan Kazım Özüdoğru, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğrenci Derneği yöneticisi Sabahattin Kurt, THKO'dan Ömer Ayna ve Hava Kuvvetleri Proleter Devrimci Örgütü' nün kurucusu olarak aranan Üsteğmen Saffet Alp' le buluştular. Grup köyün muhtarının evinde mevziilendi. Operasyon, Ankara Merkez Komutanlığı görevinde bulunan Tümgeneral Tevfik Türüng
tarafından yönetilmiştir. Helikopter destekli güvenlik güçleri,
köydekilerin ihbarı üzerine evi
|
Nihat Yılmaz |
|
Ertan Saruhan |
buldu ve kuşattı. Ağır makineli tüfekler
ve (köylülerin iddialarına göre) NATO askerleri kuşatmayı destekledi.
İçeridekiler, rehineleri dışarı gösterdiler fakat bilinmeyen bir sebeple güvenlik güçleri rehinelere önem vermedi. Grup lideri Mahir Çayan, güvenlik güçleriyle iletişime geçmek için
çatıya çıkıp konuşma yapmıştır: "Sıradan askerleri çekin üst düzeyler
gelsin!" "Biz buraya dönmeye değil ölmeye geldik!"
Rehineleri bırakmaları halinde kendilerine zarar verilmeyeceği
söylenmiştir. Ancak görüşme yapmadan teslim olmayı kabul etmeyen Mahir Çayan ve ekibi
yapılan
|
Sinan Kazım Özdoğru |
|
Ahmet Atasoy |
operasyon sonucu öldürülmüştür. Çatıya askerlerle konuşma yapmak
için çıkan Mahir Çayan, Ertuğrul Kürkçü, Saffet Alp ve Cihan Alptekin
görüşme için çatıda beklerken, gruba makineli tüfeklerle ateş açıldı; ilk kurşunu sıkan Jandarma Teğmeni Mustafa İlerisoy'du.
Üç kişi deliklerden eve atlamayı başarırken, geride kalan Mahir Çayan
başına isabet eden bir mermiyle orada yaşamını yitirdi. Açılan ateşin
ardından alınan karar gereğince teknisyenler öldürüldü ve çatışma
başladı.
Jandarmanın açtığı ateşte Ömer Ayna gözünden, Cihan Alptekin karnından
vuruldu. Fiilen kurşuna dizilen devrimciler jandarmayla görüşmeyi
reddederek kendilerini savunmak üzere sahanlıkta toplandı ve el
bombaları hazırladı. Ancak roketatarlarla yapılan saldırıda sahanlık
|
Sabahattin Kurt |
|
Ömer Ayna |
isabet aldı ve yıkılan bölümde hayatını yitiren bir veya birkaç kişinin
elinden
serbest kalan el bombası patlayarak bir dizi patlamaya neden
oldu. Ertuğrul Kürkçü dışındakilerin hepsi hayatını kaybetmiştir. Ateşin kesilmesi üzerine eve giren güçler yaralı Saffet Alp'i sağ ele geçirmiş ama daha sonra başına bir kurşun sıkılarak öldürmüştür. Alt kata samanlığa kaçan ve saklanan Ertuğrul Kürkçü dışında 30 Mart 1972 günü evdekilerin tümü öldürüldü.
Bu grubun teknisyenleri kaçırmasının tek amacı, haksız idam kararlarına dikkat çekmek uluslararası empati yaratmaktı, ekibin teknisyenleri öldürmek gibi bir isteği ve amacı yoktu. Ancak diyalog kurmaya bile gerek görmeden, üstelik içerideki rehineleri hiç umursamadan ateş açılması, grubu
|
Saffet Alp |
|
Kızıldere |
ksrşılık vermeye zorladı. Hiç kimse ölmeden bitirilebilecek bir eylem, devletin umursamazlığı ve şiddet eğilimi sebebiyle 13 kişinin ölümüyle sonuçlandı.