5 Mayıs 1907 yılında Nurizade Ziya Bey, Ayetullah Bey ve Necip Bey tarafından İstanbul'un Kadıköy semtinde kurulmuş olan spor kulübü.
|
Ayetullah Bey |
|
Nurizade Ziya Bey |
II. Abdülhamit döneminin son zamanlarında, baskı rejiminin her alanda azalmasıyla futbol, gençler arasında popüler bir spor haline gelmişti. Bu durumdan yararlanan Kadıköy'lü gençlerden Hariciye Nazırı Asım Paşa'nın torunun ve Londra Sefareti Başkatibi Nuri Bey'in oğlu Ziya Bey, Harekat Ordusu Feriki Şevki Paşa'nın oğlu Ayetullah Bey ve ünlü edebiyatçı Sami Paşazade Sezai Bey'in yeğeni Enver Necip Bey'in öncülüğünde, uzun görüşmeler sonunda mühendis Nurizade Ziya Bey'in kurucu başkanlığında kurulmuştur. Kulübün adı oturdukları semtten esinlenerek Fenerbahçe olmuş, amblemi Fenerbahçe Burnu’ndaki ışık saçan fenerden alınmış, forma renkleri ise Fenerbahçe' deki papatyaların renklerinden esinlenerek sarı ve beyaz yapılmıştır. Kulübün kadrosu ise semtin gençlerinden oluşuyordu.
|
İlk Futbol Takımı |
II. Meşrutiyetin ilanı ile tanınan dernek kurma serbestliği İstanbul'da bir çok spor kulübünün kurulmasına vesile olmuştu. Bu nedenle İstanbul'da bir lig kurma ihtiyacı doğdu ve Cuma günü oynanacak maçlardan oluşan lig 'Cuma Ligi'adıyla kuruldu.
Kulüp, kuruluşunda sarı - beyaz olan renklerini 1909 sonbaharında sarı - laciverte çevirdi. 1909 - 1910 sezonunda İstanbul Futbol Ligi'ne katıldı ve Galatasaray ile ezeli rekabeti de 17 Ocak 1909 tarihinde oynanan ilk maç ile başladı. Galatasaray Lisesi öğrencileri ile Fenerbahçe semti gençleri arasında oynanan bu ilk maçtan sonra İstanbul Ligi şampiyonluğu genelde bu iki takım arasında paylaşıldı.
1910 yılında amblemleri, içinde bulundukları monarşi rejiminde tehdit sayılabileceği gerekçesi ile değiştirildi ve futbolcu sol açık Hikmet'in çizdiği amblem kulüp yöneticilerince kabul edildi. Aynı yıl Kuşdili Kulübü Fenerbahçe bünyesine katıldı ve Fenerbahçe Fotbul Kulübü'nde kürek, avcılık, tenis ve kriket branşları kuruldu.
1911 - 1912 sezonunda Fenerbahçe, sezon boyunca hiç yenilmeden şampiyonluğunu ilan etti ve ligdeki İngiliz ve Rus takımlarının şampiyoluğunu sona erdirdi. Bu sezondan itibaren ligde yalnızca Türk takımları şampiyon oldu.
|
Yangın sonrası kulüp binasının hali |
Bu şampiyonlukla Fenerbahçe'ninde imkanları arttı. İlk kulüp lokali Altıyol'da açıldı ve kulübün üye sayısı da çoğaldı. Bu sezondan sonra Fenerbahçe Futbol Kulübü adını Fenerbahçe Spor Kulübü olarak değiştirdi.
Kulübün kuruluş günü olarak Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın kulübü ziyaret ettiği 3 Mayıs 1907 Cuma günü kabul edilir ancak asıl açılış 5 Mayıs 1907 pazar günü yapılmıştır.
I. Dünya Savaşı ve Çanakkale Savaşları boyunca bir çok oyuncusunu cephede kaybeden Fenerbahçe, İstanbul'un işgal edilmesindne sonra özellikle İngiliz ve Fransız'lara karşı sahada mücadele vermeye başladı. İstanbul'da 5 yılda İngiliz ve Fransız askeri takımlarıyla oynanan 80 maçın 50'sini Fenerbahçe oynadı. İşgallerden içi yanan fakat elinden birşey gelmeyen İstanbul halkı işgal kuvvetlerinin takımlarına karşı Türk takımlarının kazandıkları zaferlerle bir parça olsun teselli buluyordu. Özellikle Fenerbahçe 1919 - 1920 sezonunda 7-8 bin kişilik tribünlere oynadıkları 50 maçın 41'inde galip gelerek Kuvay-i Milliye ruhunun İstanbul'daki sembolü haline gelmişti.
|
Şükrü Saraçoğlu |
|
1913 yılında 12 spor dalıyla uğraşan Fenerbahçe Spor Kulübü, 1927 yılında toplam 25 spor şubesiyle 35 spor dalında mücadele ediyordu. Ancak 25. kuruluş yılında 5 Haziran 1932 gecesi meydana gelen bir yangında kupalarından üye belgelerine kadar gelmiş geçmiş tüm maddi eser ve izlerini kaybetti. Bu bütün camiada bir şok etkisi yarattı. Yangının hemen ertesi günü Milliyet ve Cumhuriyet gazeteleri Fenerbahçe'ye Yardım kampanyası başlattı ve ilk yardım da Mustafa Kemal Paşa'dan 19 Haziran 1932 tarihinde gelen 500 lira oldu. Bu yardımlar sayesinde ilk adı Silahtarağa Stadı olan ve 25 Ekim 1929'da Fenerbahçe Stadı adını alan 36 dönümlük stat 6 Temmuz 1932 yılında Fenerbahçe tarafından satın alındı ve Fenerbahçe yurtta stat mülkiyetine sahip ilk kulüp oldu.
1936 yılında İstanbul takımlarına Ankara ve İzmir takımlarının da katılımıyla Milli Küme kuruldu ve 1936 - 1950 yılları arasında aktif oldu. 1939 yılında ilk gece maçı Fenerbahçe ile Beyoğluspor arasında 9 Eylül tarihinde saat 21:00'de Taksim Stadı'nda yapıldı.
|
Lefter |
1927 ile 1947 tarihleri arasında sporda fazlasıyla politika etkisi vardı. 1929-1930 sezonunda başlayan ve 10 yıl boyunca sürecek olan İstanbul Şildi turnuvası CHP tarafından düzenlendi. 1936'da Berlin'de düzenlenen Yaz Olimpiyatları Adolf Hitler'in gövde gösterisine dönüştü. II. Dünya Savaşı öncesinde bir çok devlet, kendine yandaş toplayabilmek için futbolu kullanmışlardı. 1942 yılına gelindiğinde ise Alman SK Admira Wien takımı Nazi Almanyası propagandası yapmak üzere Türkiye'ye geldi. Kulübe uzun süre başkanlık yapmış olan ve daha sonra Fenerbahçe Stadı'na adı verilen Şükrü Saraçoğlu'da bir siyaset adamıydı.
|
Can Bartu |
II. Dünya Savaşı'ndan tüm Türkiye gibi finansal anlamda olumsuz etkilenen Fenerbahçe hem futbol hem de diğer branşlarda başarılarına devam etti. Ruhi Sarıalp 1948 Yaz Olimpiyatları'nda üç adım atlama dalında bronz madalya kazandı ki bu madalya atletizm dalında bir Türk'ün kazandığı ilk madalyadır.İkinci resmi branş takımı 1944'te basketbol branşında kuruldu. Böylece Galatasaray ile rekabeti basketbola da sıçramış oldu ve 1957'de ilk basketbol şampiyonluğuna ulaştı. 1947 yılında rekabet bu kez de Ragbi ile devam etti. Fenerbahçe - Galatasaray rekabetininin ilk ve son karşılaşması 18 Mayıs 1947 yılında oldu. Galatasaray 12-0 'lık mağlubiyetin ardından ragbi branşını kapattı.
|
Fenerbahçe Futbol Takımı |
Türk futboluna adını yazdırmayı başarmış olan Lefter Küçükandoryanis 1947-1948 sezonunda Fenerbahçe'ye transfer oldu. 1950-1951 sezonunda kötü bir dönemden geçen Fenerbahçe futbol takımı, küçük şeytanlar adı verilen genç takımı ile şampiyon olmayı başardı. Bu arada Fenerbahçe Basketbol Takımı'nda oynayan Can Bartu'da futbola geçti. 1959 yılında Can Bartu sayesinde bir ilk yaşandı ve bir Türk takımı ilk kez Avrupa'da üst tura çıkmayı başardı.
|
Şükrü Saraçoğlu Stadı |
1968 yılında Fenerbahçe, Şampiyon Kulüpler Kupası'nda eşleştiği iki yıl öncenin şampiyonlar şampiyonu Manchester City ile Manchester'de oynadığı ilk maçta berabere kalıp İstanbul'daki ikinci maçta 2-1 yenince adını dünyada da duyurmayı başardı.
|
Fenerbahçe taraftarı |
1980 yılı ile 1985-1988 yılları arası kulüp için pek parlak geçmedi. Ancak 1988-1989 sezonu kırılması zor rekorların yılı oldu. Futbol takımı bulduğu 103 gol karşısında kalesinde sadece 27 gol gördü. Oynadığı 36 maçtan 27'sini kazanırken yalnızca birini kaybetti. Toplayabileceği 108 puandan 93'ünü topladı ve yılın gol kralı Fenerbahçe'den çıktı. Yılın en parlak başarısı ise 3 Mayıs 1989 tarihinde Galatasaray ile oynanan Türkiye Kupası oldu. Ali Sami Yen'de oynanan maçta ilk yarı Galatasaray'ın 3-0'lık üstünlüğü ile bitti. İkinci yarı sonunda maçı 3-4 Fenerbahçe almıştı.
|
Aziz Yıldırım
|
1990-1991 sezonu futbol takımı için pek iyi geçmediyse de erkek basketbol takımı bu sezon ilk şampiyonluğunu elde etti. Aslında doksanlı yıllar Fenerbahçe futbol takımı için hiç iyi geçmedi. 10 yıl süresince yalnıca bir kez şampiyonluğa ulaşılabildi. 4 kez ligin gol kralı Fenerbahçe'den çıktı. Buna karşılık kulüp ekonomik ilerlemeler kaydetti. 1998 yılında Aziz Yıldırım'ın başkan olmasıyla yeniden yapılanma sürecine girildi. Aziz Yıldırım'ın altyapı çalışmalarına ilişkin uzun vadeli planları işleme kondu. İlk önce 28,000 kişilik stadın kapasitesi 30,000'e çıkarıldı. Kapasite 2001 yılında 42,000, 2002'de ise 45,000 olmuştu. 2006 yılında stada ısıtma sistemi eklendi. 1999 yılında Fikirtepe Tesisleri, 2000 yılında Can Bartu Tesisleri hizmete girdi.
2007 yılında 100. yılını kutlayan Fenerbahçe, günümüzde Fenerbahçe Spor Kulübü olarak 9 temel faal branştan oluşmakta ve 4 taraftar grubu tarafından takip edilmektedir.