1 Mayıs 2012 Salı

Kanlı 1 Mayıs

1 Mayıs 1977'nin simgesi haline gelmiş afiş
1 Mayıs 1977 yılında, İşçi Bayramı'nı kutlamak üzere Taksim meydanına toplanan kalabalığın üzerine ateş açılması sonucu 34 kişinin hayatını kaybettiği, 136 kişinin yaralandığı, Türkiye tarihine kara leke olarak geçmiş olaydır.

1 Mayıs 1977 günü İşçi Bayramı'nı kutlamak üzere çeşitli illerden İstanbul'a gelen 500 bin kişi, DİSK önderliğinde Taksim'de toplandı. Yoğun bir kalabalık olması nedeniyle kortejlerin alana girmesi uzun sürmüş, dolayısıyla miting uzamıştı. Saat 19:00 sularında dönemin DİSK başkanı Kemal Türkler konuşmasının sonuna geldiğinde silah sesleri duyuldu. Sular İdaresi binasının üstünden ve meydandaki Etap Marmara otelinin üst katlarından meydandaki kalabalığa ateş ediliyordu. Alanı kısa sürede büyük bir panik sardı.

Kazancı Yokuşu
İnsanlar kaçmaya çalışırken polis panzerleri de kalabalığa doğru ilerlemeye başladı. İnsanlar Kazancı Yokuşu'na doğru itildi. Kalabalığa iki binanın tepesinden hala ateş ediliyor fakat polis, ateş edenleri engellemeye çalışmıyor, tersine kaçmaya çalışan kalabalığa saldırıyordu. Bir kamyonun tıkadığı Kazancı Yokuşu'ndan aşağı kaçmaya çalışan insanları daha da korkutmak için ,yokuş yukarı hızla gelen beyaz bir Renault'tan bir kaç kere daha seri ateş açıldı.

28 kişi ezilme ve boğulma, 5 kişi vurulma, 1 kişi de panzer altında kalma nedeniyle öldü; 136 kişi yaralandı. Ölenlerin çoğu Kazancı Yokuşu'nun başında park edilen kamyon yüzünden, sıkışarak öldü.

470 kişi gözaltına alındı fakat hiç birinin olayla bağlantısı kurulamadı. Ateşi kimin açtığı hiç bir zaman belirlenmedi. Marmara Oteli'nin kayıtları yok edildi, Sular İdaresi binasına kimlerin girdiği açıklanmadı. Bir iddiaya göre olayın planlayıcısı ve faili CIA'di ve Etap Marmara Oteli bir gün önce tamamen boşaltılarak otele CIA ajanları yerleştirilmişti. Başka bir iddiaya göre ateşi ilk açan MHP'liler, devamını getiren ise polisin ta kendiydi. İddialar bir yana, polisin, 1 Mayıs 1977'yi kana bulamadaki payı oldukça büyük.

Sular İdaresi ÜStü
Her şeyden önce şunu biliyoruz: 1955 yılında 6-7 Eylül olaylarına yol açan Atatürk'ün Selanik'te doğduğu evin bombalanması olayı, devlet tarafından önce solcu kesimin üzerine yıkılmış - aynı Kanlı 1 Mayıs'ı yıkmak istedikleri gibi - ancak sonra bombayı güvenlik görevlisi Oktay Ergin'in koyduğu ortaya çıkmıştı. Oktay Ergin, 1 Mayıs 1977'de Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Dairesi Başkanlığı'ndaydı, 1 Mayıs kutlamalarının güvenliğinden sorumluydu. Hesap sorulacak kişileri çok uzakta aramamak gerekiyor yani.  Üstelik, olayı soruşturması için görevlendirilen savcı Çetin Yetkin, olaya katılmış ve katılmış olması muhtemel devlet görevlilerinin de araştırılıp cezalandırılması gerektiğini söyleyince anında soruşturmadan alındı. Polis şefi Uğur Gür, Sular İdaresi binasının tepesinde dolaşan silahlı, kamuflajlı adamların başındaydı, inkar etmedi. Ve kendisine kesinlikle 'orada ne işin vardı?' diye sorulmadı. Bu ve bunun gibi bir çok veri, ifade, kayıt devlet tarafından biliniyordu ancak dönemin başbakanı Süleyman Demirel utanmadan, 'Kemal Türkler, mitingi bir türlü sonuçlandirmadı ve uzattı. Kemal Türkler'in, bu caninin meydana getirdigi bu olaylar, 15 Haziran olaylarının bir devamıdır... Maoist grup tarafindan yaratılmıstır... DİSK mitinginde, CHP'nin belediye baskanı Ahmet İsvan da vardı. TİP'ten de elemanlar vardı. İste komunizmi tehlike olarak görmezlerse olaylar buraya kadar varır.' demecini verebildi.

Asıl acı olan taraf, faillerin tamamının kimlikleri devlet tarafından bilinirken ve hepsi hayatta, bir çoğu hala devlet görevindeyken, hala Meclis'e verilen soru önergelerinin, araştırma taleplerinin reddediliyor oluşudur.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder